Dünya üzerindeki mevcut kurumların tıkandığı artık çok net görünüyor. Beklenen çöküş süreci ister kasıtlı olsun ister doğal hızlandı.
Burada kim ne yaptı, bedel ödetelim derdine düşmeden önce yapılması gereken acil işler var.
Tarihi iyi okuyunca anlaşılan ilk şey şu:
Zor dönemlerden işbirliği yapanlar, yardımlaşmayı ve paylaşmayı becerenler güçlenerek çıkıyor. Bu açıdan bakınca dünyanın doğusu batısından daha avantajlı gibi görünse de kim uyanan insanlığa karşı baskı uygulamaya kalkarsa bedelini ağır ödeyecek.
Batı halkları bakalım bu kışı nasıl atlatacak? Uzun zamandır refah ekonomisine alışmışlardı. Yorganı ayaklarına göre çekmeye alışabilecekler mi? Yoksa ilkel korkularının bir yansıması olan ırkçılığa gene mi teslim olacaklar?
Açıkçası İngiltere dünya tarihine enteresan bir örnek olarak geçecekmiş gibi duruyor. Dünyayı sömüren bu zihniyet batan Avrupa gemisinden çok hızlı bir şekilde çıktı. Görünen o ki ABD ile bağları koparmaktan da kaçınmayacak. Uzaklarla ittifak yapma peşinde olsa da coğrafi gerçeklerle karşılaşmaya başladı bile. Hiç bilinmez belki kafalarında yeni, uzak coğrafyalara yerleşmek bile olabilir. Siz onların yerinde olsanız iklim krizinin içinde güvenli liman olarak nereyi veya nereleri seçerdiniz?
Ülkece çok daha temkinli olmamız gerekiyor. Hem içerde yeniden tesis edilmesi gereken bir cumhuriyete sahibiz hem de coğrafi açıdan güvenli bir geçiş noktası olarak görünen Anadolu’ya göz dikenler var.
Bugün kadın, erkek vicdanı ve aklı olan hepimizin, bizi ayrıştıran kalıplardan kurtulup bir araya gelmesinin zamanı!