Bir Simülasyonun İçindeyiz

Uzun zamandır düşündüğüm bir şeyi Elon Musk dile getirmiş.

“İnsanlık bir bilgisayar oyununun içinde.”

Bu iddiayı en dikkat çekici şekilde Wachowski kızkardeşler Matrix(1999) filmiyle ekrana taşımıştı.

İnsan bedeni uzun yıllar önce bir müdahaleye uğramış olabilir mi? Şu anki gelişimimizi açıklayan ara türümüz henüz bulunabilmiş değil. Bizi diğer memelilerden ayıran büyük sıçrayışın evrimsel kanıtına bir gün ulaşacak mıyız? Yoksa daha zeki varlıklar tarafından modifiye edildiğimizi mi anlayacağız?

Beden çok karmaşık. Karşımızda çok akıllı bir yazılım olduğu sonucunu çıkaran bilim insanlarının sayısı her geçen gün artıyor. Evet doğru okudunuz yazılım. Zaten Elon Musk’ın göndermesi de tam bu yüzden.

Bu fikir aklıma ilk 33 yaşımda düşmüştü. Bir gün, kısacık bir an diliminde sanki içimde zipli-sıkıştırılmış bir dosya açılmış ve atalarımla ilgili birçok bilgi kendiliğinden akmış ve birleşmişti. Bilmiyorum belki de nöronlarım arasında köprü vazifesi gören bir bölüme elektrik ulaşmış ve böylece dağınık bilgileri birleştirebilmiştim. Ama işin tuhaf tarafı o bilgilerin en önemli bölümü, bilinçli zihnimde yer almıyordu. Doğru olduklarını araştırdıktan sonra öğrendim.

Üstüne bir de bir başka kişide, ruhun bedenin hakimiyetini, elinden kaçırabileceğini gözlemledim. Sonra anladım ki yıllar önce ben de böyle bir tecrübe yaşamış neyi neden yaptığımı anlamadığım saçma bir dönem yaşamıştım.

Korku, kıskançlık, nefret, utanç gibi çok kuvvetli hissedilen negatif duygular beden üzerindeki hakimiyetin kaybedilmesine yol açabiliyor ve direksiyona tam olarak adlandırmakta zorlandığım bir başka güç geçebiliyor. Zaten bu bilgi tüm kadim kitaplarda, felsefi öğretilerde, dini referanslarda, sanatta farklı şekillerde anlatılıyor.

Peki bu hayat bir oyunsa kimler, ne amaçla yazdı?

Ruhun insan bedeninde tekamül etmesini isteyenler kimler olabilir? Gelecekteki insan soylu nesillerimiz olabilir mi?

Bir diğer olasılık başka gezegenlerin hatta galaksilerin bir oyunu veya okulu olabilir miyiz?

Belki dünyaya ihtiyaçları var; niyetleri mavi küreyi emekli cenneti bir gezegen olarak kullanmak ama fiziksel yapıları bizim atmosfere uygun değil. İnsanı ehlileştirmeye çalışıyorlar ki ruhları bizim bedenlere transfer olduğunda barış ve neşe içinde, bolluk bilinciyle rahat rahat dinlenebilsinler. Kim bilir?

Bu ihtimalde Avatar olarak hazırlanan insansının, öncelikle ilkel hormonlarının ve güdülerinin etkisinden sıyrılmayı başarması gerekiyor. Milyonlarca yıllık beden hafızasını resetlemek pek de kolay bir iş olmasa gerek. Vahşi hayvanlar, soğuk, açlık, karanlık… Yabancı olan her şeyi tehdit olarak algılayan bir beyin.

Kısaca insan bedenleri bir nevi avatar. Ruh bir bedeni seçiyor veya bedene atanıyor. Muhtemelen öğrenmesi gereken bir ana dersi ve birkaç seçmeli dersi var.

Öncelikle geldiği beden, atalarının izlerini taşıyor. Bunlar sadece fiziksel özellikler değil nötürlenmemiş hisler, duygular, alışkanlıklar… Bir de anne karnında beden kayıt tutmaya yani programlanmaya başlıyor ve bu durum 5 yaşına kadar devam ediyor. Beyin her gördüğünü doğru olarak belleyip kaydediyor. Bilinç ancak o yaştan sonra aktif olarak devreye giriyor.

Beş yaşına kadar özgür ve korunaklı yetişmiş bir bilinç, doğal olarak sorgulamaya güvenle başlıyor. Tersi durumlarda ise sorgulama mekanizması ya devre dışı kalıyor ya da arızalı oluyor. Bugün bu durum insanlığın gelişimi için kritik önemde.

Bir sebeple insanlığın bu oyunu kazanmasını, tekamül etmesini istemeyen bir grup var. Belki onların görevi de insanlığı zora sokmak. Bunun içinde özellikle küçük yaştaki çocukları hedef alıyorlar ki sorgulama becerileri gelişmesin. Çünkü oyunun en önemli noktası özgür irade ile seçim yapmak. Özgür irade olmadan oyunu kazanmak mümkün değil.

İşte Elon Musk bu oyunun kurallarını çözdüğünü söylüyor? Ne dersiniz çözmüş olabilir mi?

Sular Isınıyor

Dijital kuşak ile eski toprak arasındaki savaş geçen hafta Gamestop hissesi ile iyice görünür hale geldi. Aslında kapışmayı “açığa satış” kavramı üzerinden değerlendirmek en doğrusu.

Açığa satış, kısaca elinizde olmayan bir hisse senedini hissenin düşeceğini tahmin ederek satmanız ve tekrar alım yaparak pozisyonu kapamanız işlemi. Aslında ilk çıkış amacı, üretim yapanların piyasadaki fiyat oynamalarına karşı korumak.

Uzun yıllardır açığa satış ne yazık ki temel amacından sapıp tamamen spekülasyon ve manipülasyon aracı haline gelmiş durumda. Zaten tüm piyasalar, vahşi kapitalistlerin paraya takla attırma hırsından ötürü tamamen kontrolden çıkmış vahşi bir at gibi. Bu azgın at artık çatlamak üzere.

Oyun bitti mi gerçekten

Tekrar konumuza dönelim. Gamestop hissesinde bir fon açığa satışa geçince küçük yatırımcılar Reddit’de birleşip toplu halde alıma geçti ve fon birkaç günde 5 milyar dolar zarar etti. Şimdiye kadar küçük yatırımcının zararlarını görmezden gelen, salgın başından beri trilyon dolarla ifade edilen, çalışanlardan zenginlere transfer edilen paranın peşine düşmeyen sistem, 5 milyar dolar için ayağa kalktı. Çünkü ilk kez içlerinden birinin canı yanmıştı. Öyle ki bazı aracılar hissenin alım satımını durdurdu bazıları izin almadan yatırımcıların hisselerini satmaya başladı.

5 milyar dolar küçük gibi görünse de olay mühim. Sistemin maskesi düşerken küçük yatırımcılar birleşerek tek tek hedef aldıkları kurumların canlarını acıtabileceklerini gördüler.

Üstelik yeni teknoloji kurucuları eski sisteme karşı küçük yatırımcının yanında. Dünyanın en zengini ünvanını eline alan Elon Musk bitcoini twitter profiline ekledi, bir yandan açığa satışı sorgulayan paylaşımlar yapıyor. Twitter kurucusu Jack Dorsey zaten uzun zamandır bitcoinin destekçisi ve tüm sistemin şeffaflığı için kafa yoranlardan.

Amerika’nın haraç sistemi Swap’a alternatifler geliyor. Artık gençler 7*24 parayı hareket ettirmek, hareket ederken zamandan ve maliyetten kazanmak istiyor. Eskiye tutunmak isteyenler ortalığa ne kadar korku salmak istese de görünen köy kılavuz istemez.

Bu çağda en çok para kazananlar yeni teknoloji ile uğraşan gençler. Para hızla onların elinde toplanıyor ve eskilerin dediği gibi “parası olan düdüğü çalar.”